TAYT İNDİRMİ HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI
Referanduma 3 gün kala, ortalık toz dumanken kadınlara şiddetin her türlüsü artarak devam ediyor, kadınlar hala öldürülüyor, hala yaralanıyorlar ve bunları yapan adamlar kravat taktıkları için iyi hal indiriminden yararlanarak cezalarında önemli indirimler alabiliyorlar. Son olarak; Erzurum’da eşi D.K.'yi bir erkekle aynı otomobilde gördüğü için bıçakla ağır yaralayan T.K.'ye, “tahrik” ve “iyi hal” indirimi uygulanarak verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezasının temyiz edilmesi üzerine karar Yargıtay tarafından bozuldu. Yeniden yargılanan T.K,. bu kez 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yeni mahkeme heyeti de gerekçeli kararında; “D.K.'nin evlilik öncesi mazbut giyineceğine dair sanıkla anlaştığı halde açık giyindiğini, olay günü de camları film kaplı A.P.'nin aracında arka koltukta;üstünde tayt bulunduğu halde rahat bir şekilde görülmesinin tartışmaya neden olduğu” belirtildi. Gerekçeli karar da, “Bu durumun sanık için tahrik oluşturduğundan cezada makul ve adil düzeyde indirilmiştir” ifadesi kullanılmıştır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1979′da kabul edilen, 1981′de yürürlüğe giren ve Türkiye tarafından 1985 yılında imzalanan CEDAWve Mayıs/2011’de Türkiye tarafından imzalanan ve Ağustos/2014’te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nin 2.2. maddesinde “Taraflar bu Sözleşmenin hükümlerinin uygulanmasında toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin kadın mağdurlarına özel olarak dikkat göstereceklerdir” der. 4.4. maddesine göre ise; kadınların toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı korunması için gerekli olan bu özel tedbirler, bu Sözleşme hükümlerince ayrımcılık olarak sayılmayacaktır denilmiştir.
Bu sözleşmeler gereğince Ceza Kanunu’nda yer alan yaptırımların düzenlenmesi ve haksız tahrik indirimlerinin kaldırılması kadına şiddeti ve kadın cinayetlerini önlemede atılacak son derece önemli bir adım olacaktır. Zira işledikleri suçlar sonucunda alacakları haksız tahrik indirimlerini hesaplayan kişiler çok rahat bir şekilde kadına şiddet ve cinayet suçlarını işleyebilmektedirler. Başbakanlık İstatistiki verilerine göre ülkemizde töre ve namus cinayetleri başta olmak üzere, İstanbul’da haftada en az bir kadın cinayeti işlenmektedir. Bu cinayetler genellikle kadının; ailenin namusunu zedelediği gerekçesi ile kocası, akrabası veya diğer aile bireyleri tarafından işlenmektedir. Cezalarda yapılan indirimler bu cinayetlere zemin hazırlamaktadır. Kadınların şiddete uğramasının, öldürülmesinin yaralanmasının hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Bu nedenlerle Türk Hukukçu Kadınlar Derneği olarak; kadının ve çocukların en temel hakları olan yaşama hakkını güvence altına almak ve kadına şiddeti önlemeye yönelik hukuki düzenlemelerin yapılarak kadına ve çocuğa şiddet halinde ağırlaştırıcı sebep şeklinde yaptırımlar getirilmesini talep ediyoruz