×

KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ORTADAN KALDIRILMASI

Birleşmiş Milletler Dünya İnsan Hakları Konferansı (Viyana, 1993) kadına yönelik şiddeti “Kadınların fiziksel bütünlüğünü, bireysel özgürlüklerini ve temel haklarını tehdit eden davranışlar” olarak tanımlamıştır. 
20 Aralık 1993`te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu`nda kabul edilen “Kadınlara Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirisi”nde, kadına yönelik şiddet, gerek kamu yaşamında, gerekse özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik olarak zarar veren veya zarar verici sonuçları olması muhtemel, cins temeline dayalı her türlü davranış olarak kabul edilmiştir. Bu davranışlar, tehdit imalarını, zorbalık veya özgürlükten keyfi olarak yoksun bırakmayı içerir. Ayrıca, klitorisin bir kısmının veya tamamının çıkartılmasını ifade eden eksizyon ve küçük labyaların tamamının ve büyük labyaların bir kısmının küçük bir açıklık bırakılarak çıkartılmasını ifade eden infibulasyon gibi cinsel sakatlamalar da bu tanım içerisinde yerini bulur. Daha pek çok uluslararası belgede, kadına yönelik şiddet benzer biçimde, kadının belirli bir biçimde davranması veya davranmaması amacı ile yapılan fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik her türlü baskı olarak tanımlanmıştır. 
1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu`nda kabul edilen “Kadınlara Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirisi”nin 2. maddesine göre; 
“Kadına yönelik şiddet; aşağıdakileri de kapsayan, ancak onlarla sınırlı olmayan bir biçimde anlaşılmalıdır:
Aile içinde cereyan eden ve dayak atmayı, evdeki küçük kız çocuklarına yönelik cinsel suiistimali, çeyize ilişkin şiddeti (Hindistan`da görülen bu şiddet türünde, getirdikleri çeyize el konulmak amacı ile genç kadınlar, kaza süsü verilerek diri diri yakılırlar. Erkek daha sonra da başka bir kızla evlenmektedir), evlilikte ırza geçmeyi, kadınların sünnet edilmesini ve kadınlara zarar verici her türlü geleneksel uygulamaları, eş dışındakilerin şiddetini ve suiistimale yönelik şiddeti de içeren fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet; 
Genel olarak içinde yaşanılan toplumda meydana gelen ve ırza geçmeyi, cinsel suiistimali, işyerlerindeki, öğrenim kurumlarındaki ve başka yerlerdeki cinsel tacizi, kadın ticaretini ve fahişeliğe zorlamayı da içeren her türlü fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddet; 
Nerede meydana gelirse gelsin, Devlet tarafından uygulanan fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddet.
Kadın hakları savunucuları olarak bizler, kadının cinsel, fiziksel,psikolojik bütünlüğünün dokunulmaz olduğunu; kadının insan haklarının temel insan hakkı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor; kadına yönelik her türlü şiddet sonlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimiziyüksek sesle ifade ediyoruz. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın sona erdirilmesi için Türk Hukukçu Kadınlar Derneği olarak;
-Devletin kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açık bir şekilde kınamasını,
-Şiddete uğrayan kadınlar için başvuru ve SIĞINMA EVLERİNİN SAYISININ ARTIRILMASINI,
-Ücretsiz danışmanlık, psikolojik ve tıbbi destek ve yasal yardım yapılmasını,
-Cinsiyet ayrımcı politikalar, yasalar ve uygulamaların kaldırılmasını,
-Eylem ve eğitim projelerinin kadın örgütleriyle birlikte yaşama geçirilmesini,
-Aile içi şiddet ve genel olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemek için kampanyalar, ana baba eğitim programları başlatılmasını,
-Kadınların ekonomik özgürlüğü için çalışmasının önündeki engellerin kaldırılmasını, sosyal güvenlik, parasız eğitim ve parasız sağlık haklarından yararlanılmasını sağlanmasını,
-Medyanın, kadın ve çocuklara yönelik şiddetiteşvik edici yayınlar üzerinde kendi oto denetim mekanizmasını kurarak kadın ve çocuklara yönelik şiddetin bir malzeme olarakkullanmaktanvazgeçmesini, bu hukuka aykırılıklar sona erdirilinceye kadar mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna saygılarımızla bildiririz.